Ülkemizde son dönemde yaşanan yangın felaketleri, kaybedilen canların acısını ağırlaştırmaya devam ediyor. Geçtiğimiz ay meydana gelen ve 3 kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan yangın faciasında, gözler şimdi mahkeme sürecine çevrildi. Olayla ilgili hazırlanan iddianamede yer alan ihmal zinciri detayları, hem kamuoyunu hem de ilgili kurumları alarma geçirdi. Yangının sebep olduğu bu üzücü olayın arka planında yatan ihmaller, soruşturma sürecinde nasıl bir sonuç doğuracak? İşte, yangın faciasının detayları ve iddianamedeki çarpıcı bilgiler.
Yangın, 15 Eylül 2023 tarihinde, İstanbul'un kalabalık bir semtinde meydana geldi. Gece saatlerinde çıkan alevler kısa sürede büyüyerek çevredeki binalara da sıçradı. Olay yerine çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi, fakat alevlerin büyüklüğü nedeniyle müdahale zorlaştı. Yangın sonucunda, içinde 3 kişinin bulunduğu daire tamamen yandı. Olayda hayatını kaybedenlerden ikisi çocuk yaşta, biri ise yetişkin bir bireydi. Yangının çıkış sebebi ise henüz netleşmemişken, inceleme yapan ekipler olası nedenleri araştırmaya devam etti.
İlk belirlemeler, yangının elektrik kontağından kaynaklanmış olabileceğini işaret etti. Ancak yangının neden olduğu can kaybının yanında, çevre binalara zarar verilmesi ve paniğe neden olması, farklı bir ihmal zincirinin de ortaya çıkmasına sebep oldu. Yangın sonrası düzenlenen basın toplantısında, yetkililer yangının büyümesinde etkili olan unsurların detaylı bir şekilde inceleneceğini belirtti. İlgili binalardaki yangın güvenlik ekipmanlarının yetersizliği, acil çıkış kapılarının açık bırakılması ve diğer güvenlik ihlalleri, yangının daha da yayılmasına neden olduğu düşünülüyor.
Yangın faciasının ardından Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianame, olayda yer alan müteahhitler, bina yöneticileri ve yangın güvenliği denetiminden sorumlu olan kişilere yönelik ağır suçlamalar içeriyor. Soruşturmanın derinleşmesi ve uzman kişilerle yapılan değerlendirmelerde, yangın güvenliği önlemlerinin alınmadığı, binalardaki yangın alarm sistemlerinin çalışmadığı ve itfaiye ekiplerinin olay yerine müdahale ederken zorluk yaşadığı belirtiliyor.
İddianamede, hayatını kaybeden 3 kişi için müteahhitler ve bina yöneticileri hakkında "taksirle ölüme sebebiyet verme" suçlaması yer alırken, olaya sebep olan diğer unsurlar için de "korkutucu bir şekilde yangın güvenliğini ihmal etme" ifadesi kullanıldı. Bu sebepten dolayı, mahkemenin sanıklara talep edilen toplam ceza miktarının 25 yıldan 50 yıla kadar varabileceği öne sürülüyor. İlgili suçlamalar, mahkeme sürecinin ne denli derinleşeceği ve davanın diğer sanıkları üzerinde nasıl bir etki yaratacağı bakımından büyük bir merak olmakta.
Yangın felaketinin ardından alevlerin önünde çaresiz kalan kurban aileleri, yaşamlarını kaybeden yakınları için adalet arayışına başladılar. Mahkeme sürecinin başlama tarihi ise henüz kesinleşmedi, ancak olayın yarattığı etki ve kamuoyu baskısı, sürecin hızlı bir şekilde ilerlemesini sağlaması bekleniyor. Aynı zamanda, vatandaşlar sosyal medyada yaşanan olaya karşı seslerini yükselterek, yangın güvenlik önlemlerinin artırılması ve sıkı denetimlerin yapılmasını talep ediyorlar. Yangın felaketinin arka planındaki ihmal zincirinin açığa çıkması, toplumun güvenliğini sağlamada ne denli önemli olduğunun altını çiziyor.
Yetkililerden alınan bilgilere göre, benzer olayların yaşanmaması adına dikkate alınması gereken güvenlik tavsiyeleri hazırlanacağı bildiriliyor. Yangın güvenliği eğitimleri, yangın alarm sistemlerinin etkin bir şekilde çalışması ve acil durum planlamalarının yapılması, önümüzdeki süreçte yaşanabilecek benzer durumların önüne geçmekte etkili olacaktır. Yangın faciasının ardından başlatılan bu süreç, hem kayıplar için adalet arayışına hizmet edecek hem de toplumun genelinde bilinç oluşturarak güvenli yaşam alanlarının sağlanması için bir örnek teşkil edecektir.