İnşaat sektörü, hızlı bir büyüme kaydettiği son yıllarda aynı zamanda maliyet sorunları ve iş gücü temininde zorlanmalarla karşı karşıya kaldı. Son yapılan araştırmalara göre, inşaat işçilerinin günlük yevmiyeleri 7 bin liraya kadar yükseldi. Bu durum, sektörde iş gücü itiyatını ciddi şekilde etkilerken, birçok inşaat firması işçi bulmakta zorlandığını dile getiriyor. Peki, yevmiyelerdeki bu beklenmedik artışın arka planında ne var? İşte detaylar…
Son dönemde inşaat sektöründe gözlemlenen yevmiye artışının sebepleri oldukça çok yönlü. Özellikle inşaat maliyetlerinin yükselmesi, iş gücü talebinin artması ve işçilerin yaşam standartlarına yönelik beklentilerinin değişmesi, yevmiye artışının ardındaki başlıca faktörler arasında yer alıyor. Üstelik, pandemi sonrası tedarik zincirlerinde meydana gelen aksamalar ve malzeme fiyatlarındaki artış, inşaat projelerinin maliyetlerini önemli ölçüde etkilemiş durumda.
Bir diğer dikkat çekici nokta, inşaat sektöründeki iş gücü eksikliğidir. Birçok firma, projelerini zamanında tamamlamak için yeterli sayıda işçi bulmakta zorlanıyor. Bu da yevmiye fiyatlarını artıran bir diğer etken. İş gücü talebinin karşılanmasına yönelik artan yarış, işçilerin günlük kazançlarını yükseltirken, firmaları maliyet hesaplarında sıkıntıya sokuyor. Dolayısıyla gündelik yevmiyelerin 7 bin lira civarına ulaşması, hem işçiler hem de inşaat sektörü için yeni bir denge yaratma arayışını doğurmuş durumda.
Yevmiye fiyatlarındaki artış, sadece işçilerin gelirini değil, aynı zamanda inşaat projelerinin toplam maliyetini de etkiliyor. İnşaat firmaları için bu durum, kâr marjlarını daraltıyor. İş gücü krizi ile baş etmenin yolları arasında ise daha rekabetçi bir yevmiye politikası geliştirmek ve işçi koşullarını iyileştirmek bulunuyor. Firmalar, kalifiye iş gücünü çekebilmek adına çeşitli teşvikler sunmaya başladı. Bu teşvikler arasında sağlık sigortası, eğitim fırsatları ve esnek çalışma saatleri gibi imkanlar öne çıkıyor.
Öte yandan, inşaat sektörünün geleceğinde dijitalleşmenin de önemli bir rol oynaması bekleniyor. Otonom sistemler ve robot teknolojilerinin inşaat projelerinde kullanımı, iş gücü ihtiyacını azaltacağı gibi maliyetleri de düşürebilir. Böyle bir dönüşüm sürecinin yaşanması, sektördeki yevmiye artışının önüne geçebilir. Ancak bunun için öncelikle yeterli yatırımların yapılması ve iş gücünün bu yeni teknolojiye adapte edilmesi şart.
Sonuç olarak, inşaat sektöründeki yevmiyelerin 7 bin liraya kadar çıkması, sektörde yaşanan dönüşümün bir parçası olarak değerlendirilmeli. İş gücü krizinin aşılabilmesi için hem firmaların hem de işçilerin yapıcı bir diyalog içerisinde bulunması büyük önem taşıyor. Şu anda yürütülen projelerin hizmete girmesi, sektördeki bu dönüşümün etkilerini daha da belirgin hale getirecektir. İzleyen günlerde inşaat sektöründe yaşanacak gelişmeler, bu alandaki dinamikleri daha net bir şekilde ortaya koyacaktır.